Karın ağrısı çocukluk çağında sık görülen bir belirti olup karın içi organlar ya da diğer sistemlere ait hastalıklar sonucu ortaya çıkar. Akut karın dediğimiz durum ise karın zarının iltihaplı olduğu büyük olasılıkla acil cerrahi müdahale gerektirir. Ağrıya iştahsızlık, bulantı, kusma, karın şişliği, kabızlık ve ishal gibi semptomlarda eşlik edebilir. Barsak gibi içi boş organların etkilendiği durumlarda aralıklı şiddetli (spazmodik) karın ağrısı olur. Belirli bir noktada devam eden ağrı olması ise periton’un (karın zarı) etkilendiğini gösteren bir işarettir. Karın ağrılarının ancak %5’i cerrahi olarak tedavi edilmesine rağmen gecikilmesi halinde hayati tehlikeyle karşılaşılır. Çocuk cerrahisi olarak biz bu %5 lik kısmı ortaya koyarak tedavi ederiz.
Acil cerrahi müdahale gerektiren hastalıklar
Appendiks ince barsakların bitip kalın barsağın başladığı yerde kalın barsaktan köken alan kör barsak artığıdır. İçi boş olduğu için sert dışkı artıkları ile tıkanması ya da duvarının enfeksiyona bağlı iltihaplanması sonucu acil ameliyat gereken durum oluşur. Çocukluk çağında en yaygın acil cerrahi müdahale gerektiren hastalıktır. Erkeklerde kızlardan daha fazla görülür. Yaş küçüldükçe apendisitin şiddeti ve perforasyon (appendiksin delinmesi) oranları artar. Belirtileri göbek çevresinden başlayıp karın sağ alt kısmında devamlı ağrı şeklindedir. İştahsızlık, bulantı, kusma ve ateş eşlik eder. Tanısı hastanın belirtileri ve çocuk cerrahı tarafından yapılan muayene ile konur. Kan, idrar tetkikleri ve ultrasonografi ile tanısı desteklenir. Tedavisi öncelikle laparoskopik cerrahi (Kapalı ameliyat) ile apendiksin çıkarılmasıdır. Ancak bazı durumlarda, vücudun yapısının uygun olmadığında veya hastaneye geç başvurulmuşsa açık ameliyat gerekebilir. Laparoskopik ameliyatlar ağrının daha az olması, ameliyat sonrası hızlı toparlanma ve iyi kozmetik sonuçları ile ilk tercihtir.
Appendisit
Barsakların bir kısmının diğer kısmının içine girmesiyle oluşan acil müdahale gerektiren bir durumdur. Barsakları besleyen damarların etkilenmesine bağlı tıkanması ve barsak duvarında önce ödem daha sonra kanlanımının bozulmasına bağlı olarak barsak duvarının bütünlüğünün bozulması meydana gelebilir.
Tanısında öykü ve fizik muayene önemlidir. Genellikle gelişimi iyi olan gürbüz bebeklerde ani başlayan huzursuzluk ağlama nöbetleri ve rahatlama anları ile seyreden ağrı vardır. Ağrıya kusma ve kanlı kaka yapma eşlik edebilir. Muayenesinde rahatlama dönemlerinde karında ele gelen sosis şeklinde kitle olabilir. Rektal muayenede çilek jölesi vasfında kaka tanı koydurucu bir bulgudur. Ultrasonografi ile invajine olmuş barsak segmentinin gösterilmesi ile tanı kesinleştirilir. Tedavide ilk olarak ultrasonografi veya röntgen yardımı ile rektal yoldan serum fizyolojik veya hava verilerek invajine barsak bölümü itilerek açılması sağlanır. Bu işlem semptomları 24 saatten daha kısa olan, yaşam bulgularını bozacak şekilde rektal kanaması olmayan ve genel durumu iyi olan hastalara uygulanır. İşlem sonrası hızlı toparlanan hasta 6-8 saatlik gözlem sonrası evine gönderilir. Bu işlemin başarısız olması ya da hastanın genel durumunun işleme uygun olmaması durumunda Laparoskopik olarak düzeltme yapılabilir. Laparoskopik olarak başarısız olması ya da hayatı tehdit eden durum olması halinde açık ameliyat yapılır.
Barsak Düğümlenmesi (İnvajinasyon)
Karın ağrısı ve huzursuzluk ile gelen hastalarda mutlaka kasık fıtığı açısından sorgulanmalı ve kasık bölgesi muayene edilmelidir. Kasık bölgesinde karın içine doğru itilemeyen şişlik olması durumunda acil olarak müdahale edilmelidir. Öncelikle laparoskopik olarak karın içine barsak geri yerleştirilerek barsakta hasarlanma olup olmadığı kontrol edilir. Ardından laparoskopik olarak fıtık onarımı yapılır.
Kasık Fıtığı Boğulması (İnkarsere inguinal herni)
Anne karnında barsakların gelişimi sırasında klavuz rolü olan barsakta doğuştan gelen küçük bir çıkıntı olan Meckel divertikülü zamanla doğuma kadar yok olur. Ancak toplumun % 2’sinde bu yapının kaybolmaması durumunda içerdiği mide yada pankreasa ait dokuların salgılarına bağlı kanama, iltihap ve bu alandan barsağın delinmesi (perforasyonu) sonucu karın zarı iltihabı (peritonit) gelişebilir. Ayrıca bant şeklinde göbekle bağlantısının devam etmesi durumunda volvulus dediğimiz barsakların kendi etrafında dönerek dolaşımın bozulması ile sonuçlanan acil bir duruma sepep olabilir. Tüm bu durumlarda acil şartlarda cerrahi olarak tedavi edilir. Öncelikle hastanın genel durumu iyi olması halinde laparoskopik (kapalı) olarak Meckel divertikülü çıkarılarak barsak onarılır. Eğer makattan kanama belirtileri varsa, Meckel divertikülünde mide ya da pankreas dokusu olup olmadığı özel bir görüntüleme yöntemi ile tespit edilir. Bu durumda planlı bir ameliyatla bu bölüm çıkarılır ve onarım yapılır.
Pankreasın iltihabı veya travma durumunda altta yatan patolojiye göre öncelikle ilaçla tedavi edilip ve yakın takip edilmelidir. Daha sonra gerekli ise cerrahi müdahale yapılır.
Over (Yumurtalık) torsiyonuda (yumurtalığın kendi etrafında dönmesi) bir başka acil müdahale gerektiren durumdur. Genellikle 5cm‘den büyük çaplı kistleri olan ergen (adölesan) hastalarda görülür. Bunların çok nadir bir kısmıda annne karnında iken görülebilir. Bu dönemde yapılan ultrasonlarda karın içinde serbest kist şeklinde görüntülenir. Her iki yaş grubunda kesin tanı ve tedavi laparoskopi eşliğinde bakı ve torsiyonun düzeltimesidir. Eğer yumurta torsiyondan etkilenmiş ise çıkarılmalıdır.
Safra kesesinde taş ve iltihap olması durumuda bir diğer karın ağrısı ve acil cerrahi girişim gerektiren durumdur. Hastalar safra kesesinden kesenin kanalına düşen mikro taşlara bağlı karın üst kısmında şiddetli ağrı atakları ile başvurur. Ultrasonografi ile tanısı konulur. Hastanın eşilk eden sarılığı varsa koledokta (Anasafra kanalı ile kesenin kanalının birleştikten sonraki safra kanalı) taş varlığı ve safra yollarının değerlendirilmesi için MRCP (Manyetik Rezonans Kolanjiopanreatografi) yapılır. Taş varlığında ERCP (Endoskopik Retrograd Kolanjio Pankretografi) ile acil şartlarda müdahale edilir. Kolesistit atağı uygun antibiyotik ve ağrı kesici ile tedavi edildikten 6-8 hafta sonra safra kesesi laparoskopik olarak çıkarılır.